Turkish Airlines Euroleague play-off beşinci maçında Panathinaikos Aktor'a 75-67 mağlup olan Anadolu Efes'te coach Luca Banchi maçtan sonra görüşlerini şöyle açıkladı:
"Rakibin agresifliğine karşılık veremedik ve alışık olduğumuz oyun ritmini bulmakta zorlandık. Ama yavaş yavaş oyuna uyum sağladık. Her ne kadar istatistikler bunu tam olarak yansıtmasa da, özellikle ikinci çeyreğin son beş dakikasında maça tekrar dahil olduğumuzu hissettik. Bu gece bizim en iyi gecemiz değildi. Ama gerçekçi olmak lazım. Bu seri hem enerji hem de zihinsel netlik açısından çok yıpratıcıydı. Anadolu Efes ve Panathinaikos Aktor, beş maç boyunca neredeyse her pozisyonda savaş verdiler, tıpkı uzun süre rekabet eden iki atlet gibi... Ama söylediğim gibi, biz karakter göstererek zorlukların üstesinden gelmeyi başardık. Bizim için hücumda iyi bir gece değildi; isabet bulamadık, doğru şutları seçerek oynayamadık. Ama en azından bazı kritik savunmalarla maça tutunduk. Elbette pişmanlıklarımız var. Çünkü bu maçı kazanmak için ya çok özel bir şey yapmalıydık ya da aslında bizim yapabileceğimiz, “normal” şeyleri doğru yapmalıydık. Mesela önceki maçta serbest atışlarda %100 isabet bulmuştuk. Ama bu akşam dokuz serbest atış kaçırdık. Böyle yakın giden bir maçta bu çok kritik. Ama maçın analizine çok fazla girmeden biraz daha geniş bir perspektiften bakmak istiyorum. 9 Ocak sanırım İstanbul’daki ilk günümdü ve 28 Şubat’taki milli maç arası sonrası başlayan süreçte, sekiz maçlık bir periyoda mutlak galibiyet zorunluluğuyla çıktık. Ve o dönem ligde 13. sıradaydık, yanlış hatırlamıyorsam. Bu neredeyse imkânsız bir görev gibi görünüyordu. Bu yüzden oyuncularımın başardığı şeyi göz ardı edemem. Alba Berlin maçından başlayarak çok etkileyici performanslar sergilediler. İki ay boyunca tek bir gece bile %100 çaba ve odak göstermediğimiz olmadı. Üst üste sekiz galibiyet aldık ve normal sezonu altıncı sırada tamamladık. Her maçta “ya tamam ya devam” baskısıyla oynadık. Zalgiris Kaunas maçında bile, evimizde, mutlak kazanmamız gereken bir durumdaydık. İnanın bana, bu seviyede performansı zihinsel, fiziksel ve teknik olarak korumak hiç kolay değil. Ama biz bunu başardık. Play-off sürecinde de son şampiyona karşı oynarken aynı basketbolu oynamaya devam ettik. Ve bu da, sezon boyunca yaşanan tüm iniş çıkışlara rağmen takımın sonunda kendi ideal formuna ulaştığını ve herkesle rekabet edecek seviyeye geldiğini gösterdi. Bu yüzden, bu mağlubiyetin hayal kırıklığı çok açık olsa da, takımın son birkaç ayda ortaya koyduğu muazzam performansı unutamam. Ben bu kulübü temsil etme fırsatı bulduğum için kulübe teşekkür ediyorum. Ve böylesine büyük bir çaba ortaya koyan oyuncularla çalışma şansı elde ettiğim için son derece gururluyum. Bu bana unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sundu. Ve şimdi, zihinsel olarak yeniden sıfırlanma zamanı. Çünkü önümüzde yeni bir görev var, Türkiye Ligi’ni en iyi şekilde tamamlayıp, play-off’a bu son ayda gösterdiğimiz kararlılıkla girmek..."